Fırat Yılmaz Çakıroğlu gibi bir kahramana şehit unvanı verilmesi aslında çoktan yapılması gereken bir eylem olmalıydı. Türk milletinin tarih boyunca kahramanlıklarıyla gurur duyduğu nice evlatları gibi, Fırat Yılmaz Çakıroğlu da ülkesini, vatanını, değerlerini korumak uğruna canını feda etmiştir. Peki biz, onun mücadelesine gereken saygıyı ve değeri gösterebildik mi? Neden hâlâ “Şehit” unvanını layık görmüyoruz? Hainlere karşı sonuna kadar savaşan, gözünü kırpmadan fedakârlık eden bir insanın onurlandırılmasını bu kadar geciktirmek hangi vicdana sığar?
Bu ülkenin, Çakıroğlu gibi kahramanlara borçlu olduğu çok şey var. Milletimizin, vatanımızın bölünmez bütünlüğü için canını hiçe sayarak şehit olanlara duyduğu minnettarlık, sadece sözlerle değil, devlet nezdinde de bir kabul ile perçinlenmelidir. Fırat Yılmaz Çakıroğlu, bu ülkenin gözbebeği, adını tarihe yazdırmış bir yiğittir. Onu onurlandırmak, yalnızca onun mücadelesine değil, vatan için şehit düşen tüm kahramanlara karşı da bir saygı duruşudur.
Bu ülke, onun gibi vatanseverlere olan minnet borcunu şehitlik unvanını geciktirerek mi ödüyor? Artık bu haksızlığa son verilmeli. Adalet yerini bulmalı, Çakıroğlu’nun adı hak ettiği şekilde, “Şehit” unvanı ile anılmalıdır. Bu, Türk milletinin Fırat Yılmaz Çakıroğlu’na olan minnettarlığının ve ona duyduğu saygının simgesel bir göstergesidir. Vatanına ve milletine aşkla bağlı olan böyle bir kahramanın şehit olarak kabul edilmemesi, tarihe karşı da büyük bir sorumluluk ihlalidir. Bu vefa borcu artık ödenmeli!
SPOR
5 saat önceSPOR
1 gün önceSPOR
1 gün önceEKONOMİ
1 gün önceGÜNDEM
1 gün önceSPOR
1 gün önceSPOR
1 gün önce