Değerli Okurlar,

Yarın ülkemizde gerçekleşecek olan 31 Mart 2024 seçimleri, demokrasi adına utanç verici bir gösteriye dönüşmek üzere. Bu seçimler, demokratik ilkelerin ayaklar altına alındığı, adaletin rafa kaldırıldığı ve halk iradesinin hiçe sayıldığı bir sürecin ürünü olmaya aday gibi görünüyor.

Seçimlere gelirken, öncelikle aday belirleme sürecinde yaşanan antidemokratik uygulamaların altını çizmek gerekir. İktidar partisi, muhalif sesleri susturmak ve seçim sonuçlarını manipüle etmek amacıyla adeta birer kukla gibi hareket eden adaylarını sahaya sürdü. Demokratik yarışın önemli bir parçası olan adaylık süreci, adil ve eşit şartlarda gerçekleşmediği için seçmenin gerçek tercihini yansıtmaktan uzak kaldı.

Seçim kampanyaları boyunca ise, iktidarın elindeki medya organlarının adeta propaganda makinesine dönüştüğünü gözlemlemek zor olmadı. Muhalif sesler susturulurken, iktidarın lehine haberler ve manipülatif bilgilerle dolu bir atmosfer oluşturuldu. Medyanın tarafsızlığını yitirmesi, demokrasi adına büyük bir kayıp olarak değerlendirilmelidir.

Ancak en üzücü olanı, seçim günü ve sonrasında yaşanacak olan süreçlerdir. Daha sandık kurulmadan önce bile, hile ve usulsüzlük iddiaları havada uçuşuyor. Sandık güvenliği konusundaki endişeler ise giderek artıyor. İktidarın, seçim sonuçlarını manipüle etmek için her türlü yolu deneyeceği açıkça ortada. Bu durum, demokratik süreçlere olan güveni zedeliyor ve demokrasinin temellerine bir darbe vuruyor.

Sevgili Okurlar,

Yarınki seçimler, demokrasimizin geleceği açısından kritik bir dönemeç olacak. Ancak bu dönemeçte, demokratik değerlere olan inancımızı kaybetmemeli ve mücadelemizi sürdürmeliyiz. Demokrasinin çivisi çıkmış gibi görünen bu süreci geride bırakmak ve yeniden demokratik bir Türkiye inşa etmek için birlik olmalıyız.

Unutmayalım ki, demokrasiyi savunmak ve güçlendirmek her birimizin sorumluluğudur. Yarınki seçimlerde sandığa giderek, demokratik haklarımızı kullanmalı ve halk iradesine sahip çıkmalıyız. Demokrasiye olan inancımızı kaybetmeden, umudu yeşertmeye ve demokratik mücadeleyi sürdürmeye devam etmeliyiz.

Gelecek için umudu kaybetmeyelim, demokrasimize sahip çıkalım!

Saygılarımla,

Mehmet Ali ÖZKAN