Suriye İç Savaşı, genel anlamda karmaşık bir yapıya sahip olsa da hızlı taarruz harekatlarına pek sahne olmamıştı.

HTŞ yalnızca 72 saatte Suriye’nin en büyük ikinci kenti olan Halep’i kontrol altına aldığı gibi 1 hafta içerisinde üçüncü en büyük kent olan Hama’yı da ele geçirdi.

TÜRKİYE VAZGEÇİLEMEZ KONUMDA

Tüm bu süreç yaşanırken dünyanın gözü Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın atacağı adımlara çevrildi.

Türkiye hem masada hem de sahada etkili bir mücadele verirken Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunur bir pozisyonda yer alıyor.

KILIÇDAROĞLU’NDAN SURİYE ELEŞTİRİSİ

Tüm bunlar yaşanırken ana muhalefet partisi CHP’nin eski ve yeni genel başkanlarından Türkiye’nin tutumuna ilişkin sert eleştiriler geliyor.

CHP’nin 7’nci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye politikasını eleştirdi.

“KOMŞUNUN EVİ YANARKEN SİZ HUZUR BULAMAZSINIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Suriye ile barış görüşmeleri yapmak istiyorum’ sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Erdoğan, aldığı hangi emirle yeniden dış politikada yön değiştirdi? Komşunuzun evi yanarken, orada kavga varken, siz kendi evinizde huzur bulamazsınız” ifadelerini kullandı.

“DEVLET GÜNLÜK DÜŞÜNEMEZ”

X hesabından açıklama yapan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

Türkiye, domino taşlarından biri olmayı yüz bir yıl önce reddetti! Demokrasi ile taçlandırılmış Cumhuriyetimiz, güçler ayrılığı ilkesine tekrar dönmediği sürece, devletimizin geleceği tehdit ve tehlike altındadır. Bölgemiz ateş çemberine dönmüşken, etrafımız yüzlerce askeri üs ile çevrelenmişken, dış politikada savrulma ve hata yapma lüksümüz yoktur. Devlet günlük düşünemez! Devletin refleksi geç kalamaz! Devlet, milleti ile payidardır; üniter yapısını tehlikeye atamaz! Milletin demografik yapısını değiştiremez! Bağdat, Trablus’a; Trablus, Şam’a; Şam, Ankara’ya bakar.

“ERDOĞAN HANGİ EMİRLE YÖN DEĞİŞTİRDİ?”

İki ay önce ‘Suriye ile barış görüşmeleri yapmak istiyorum’ diyen Erdoğan, aldığı hangi emirle yeniden dış politikada yön değiştirdi? Komşunuzun evi yanarken, orada kavga varken, siz kendi evinizde huzur bulamazsınız. Türkiye, en kısa sürede bütün güçleri kendinde toplayan, teslim alınan ve tehdit edilebilen bu tek adamlı Saray Rejiminden kurtulmalıdır. Yasama, yürütme ve yargı güçler ayrılığının tesis edildiği; başta dış politika olmak üzere, adalet, ekonomi, eğitim, sağlık ve güvenlik konularında devrim yapabilecek liyakatli kadrolar tarafından yönetilmelidir.