1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye’nin siyasi sahnesine baktığınızda, gözlerinizi kapatıp bir an için nefes almak istiyorsunuz. Ancak her kapandığında, bir başka karanlık gerçekle karşılaşıyorsunuz. Siyasetin çirkin yüzü, ülkenin kalbine kadar işlemiş durumda ve bu iğrençlik, artık her geçen gün daha da derinleşiyor.

Türkiye’nin siyasi manzarası, bir zamanlar demokrasiye olan umutları yeşerten bir toprak parçasından çok, karanlık bir oyuna dönüşmüş durumda. Adaletin kılıcı yerine, tehdit ve baskının pençesiyle yönetiliyoruz. Siyaset sahnesi, ülkenin geleceğini inşa etmek yerine, çıkar gruplarının çıkarları için bir savaş alanına dönüşmüş durumda.

Özgürlüklerimiz, birer birer gasp ediliyor. Basın özgürlüğü, adalet, ve demokrasi gibi temel ilkeler, adeta birer lüks eşya gibi muamele görüyor. Herhangi bir muhalif ses, hemen bastırılmak isteniyor ve toplumun vicdanını susturmak için her türlü araç kullanılıyor.

Siyasetin dili artık tehdit ve hakaretten başka bir şey değil. Karşılıklı suçlamalar, çamur atma kampanyaları ve rakipleri yok etme çabaları, siyaset sahnesini adeta bir savaş alanına çevirmiş durumda. Ülke yönetimi için adım atan herkes, bir hedef haline geliyor ve bu hedefler, sadece siyasi arenada değil, kişisel hayatlarında bile saldırıya uğruyorlar.

İktidarın yandaşları, her türlü çirkinliği meşrulaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Hak gaspları, yolsuzluklar ve adaletsizlikler, artık normalleştirilmiş durumda. Eleştiriye tahammülsüzlük, demokratik bir toplum için temel bir tehlike oluştururken, bu tahammülsüzlük her geçen gün daha da büyüyor.

Ancak umutsuzluğa kapılmak yerine, bu karanlık tabloya karşı çıkmak için daha da fazla mücadele etmeliyiz. Demokrasiyi, özgürlüğü ve adaleti savunmak için sesimizi yükseltmeli, siyaset sahnesini kirletenleri hesap vermeye zorlamalıyız. Ülkenin geleceği için, bu iğrençlik ve tehdit içerikli siyaset anlayışına bir son vermeli ve daha adil, daha özgür bir Türkiye için mücadele etmeliyiz.

Ancak bu şekilde, siyasetin karanlık bulutları dağılacak ve Türkiye, yeniden umut dolu bir yarın için ilerleyebilecektir.